zelîl

zelîl
(A.)
[ ﻞﻴﻝذ ]
düşkün, zavallı.

Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • zelil — sf., esk., Ar. ẕelīl Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan Şımarık kantocu kim bilir hangi tesirler altında eski mütevazı, zelil, ahiretlik olmuştu. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zelil etmek zelil olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zelil olmak — hor görülmek, aşağılanmak Onun namusu için ben zelil oldum, onun saati için ben bedbaht oldum. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ZELİL — Hor, hakir, alçak. Aşağı tutulan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • zelil etmek — aşağılamak, hor görmek, önem ve değer vermemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • NİSVAN-I ZELİL — Ahlâken ve dinen düşmüş, zelil olmuş kadınlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜSTEZİLL — (Zelil. den) Birini hor ve hakir gören. Bir kimseyi zelil gören …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜZELLİL — Zelil eden, zelil kılan, alçaltıcı, hakirleştiren …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • IZRA' — Zelil etmek, hor hakir etmek, alçaltmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KEBT — Zelil etmek, hor hakir etmek. * Sarfetmek, harcamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUZİLL — Zelil kılan. Zillete düşüren. * Adileştiren …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”